9-E
   
  9/E SONUNA KADAR
  FIKRALAR
 

 

TEMEL FIKRALARI



Temel'in Çişi

Temel dut gibi sarhoştur...küçük aptesti de gelince meyhanenin tuvaletine gider...tuvalette yanındakilere sorar:

" Ula uşaklar benim elimde bir şey görüyor musunuz?"

"Hayır..."

"Desenize ben donuma işiyorum..."

Temel'in Vasiyeti

bir gün dursun kasabaya gelmiş bakmış herkes aglıyor sormuş neden hepiniz aglıyosunuz diye muhtar temelin vasiyeti yüzünden demiş dursunda; temelin vasiyeti neydi demiş. muhtarda; temel vasiyetinde beni denize gömün demiş. dursunda ee gömseydiniz demiş. muhtarda; gömdük gömmesinede gömene dek bayagı kişi kaybettik demiş.

Yeni Geldim

TEMEL apartmanın onikinci katından düşmüş. Arkadasları hemen gelip sormuşlar:

Ne oldu lan Temel demişler.

Temel de:VALLAHA BEN DE YENI GELDIM demiş.

Bilişim Sektörü

Temel, bilisim sektöründe çalisan bir firmaya is basvurusu yapmis. Firma yetkilileri önce bir bilgi testinden geçmesi gerektigi söylemisler ve ilk soruyu sormuslar : -Internet ne demektir ? Temel düsünmüs, tasinmis ve : - Ise ciremedum temektur...

Temel ve Kraliçe Elizabeth

Temel Istanbul a gelmis, yürüyormus.Bu arada 5 dakikada bir top atislari duyulmaktaymis. Merak edip sormus. Hemserim bu top atislari neyin nesi? diye. Kraliçe Elizabeth in gelmesi sebebiyle top atisi yapildigi anlatilmis. Aradan yarim saatgeçmis ve top atislari halen sürmekteymis. Temel yine sormus bir baskasina Bu top atislari neden? diye. Ayni cevabi alinca söylenmis: Ulan, yarim saattir bir kariyi vuramadilar, be!

Temel'in Uykusu

Sabah kahvaltısında Fadime Temel'e anlatıyordu:

"Geceki gök gürültüsünü duymadın mı?"

Temel:

"Hayır duymadım..."

Fadime hayretle:

"Nasıl duymazsın?Bir şimşekler çaktı,bir gökler gürledi kiii ...Aman Yarabbi..."

Temel öfkelendi:

"Niye beni uyandırmadın?Benim şimşek çakarken uyuyamadığımı bilmez misin?"

Temel ve Okulu

TEMEL BİR GÜN OKULDAN GELİR BABASI SORAR OĞLUM BÜGÜN NE ÖRENDÜN?TEMEL BABACUĞUM BU GÜN HİÇ BİR ŞEY ÖĞRENMEDİM YARIN YİNE GİDECEĞÜM.

Temel ve Fadime

Temel Fadime yle tiyatro gişesine gitmiş:

- Pize içi pilet lütfen.

- Leyla ile Mecnun için mi?

- Hayir Fadime yle penum için.

OKUL FIKRALARI


İskelet

Ögretmen ögrencilere sordu: buradabir hayvan iskeleti var. söyleyin bakalınm, bu hangi hayvanın iskeletidir? Turgut cevap verir- ölmüşbir hayvanın iskeletidir.

Karne

Karne günüydü...Küçük çocuk okuldan döndü. Annesi; karnen nerede? diye sordu. Çocuk gülerek; arkadaşıma ödünç verdim,babasını korkutacak...

Okulun İlk Günü

Hasan okula yeni başlamıştı ki. İlk günü akşam olup ta eve dönünce, annesi merakla sordu:
-�Ne yaptınız bugün okulda Hasan?�
Çocuk cevap verdi: �Bugün pek bir şey yapmadık galiba. Çünkü yarın yine gideceğiz...�

SEÇME FIKRALAR

CİN ALİ

 Ali okula yazılıcakmış. Ama
çok fırlama bir çocuk olduğundan babası bazı önlemler almaya karar vermiş ve okuldaki öğretmenine ve diğer öğretmenlere durumu anlatmış.

 Sıra servis şöförüne gelmiş servis şöförüne

oğlunun ne kadar fırlama olduğunu

anlatmış. Şöför hiç oralı olmamış

içinden ufacık çocuk ne kadar

fırlama olabilir ki demiş. Okul günü gelmiş

ve Ali alınması gereken yerden

servise binmiş.

Yolculuğun ilk başlarında sakin sakin oturan Ali daha sonra

şöförün yanına gelerek:

 -"Amca benim annem tavuk babam horoz olsaydı

ben civciv olurdum değilmi" demiş.

 Şöför : -"evet yavrum şimdi geç yerine otur

"demiş.Bİraz sonra Ali yine şöförün yanına giderek


-"Amcabenim annem inek babam boğa alsaydı ben buzağı

olurdum değilmi"demiş.

Şöför biraz sinirli: -"evet şimdi git yerine otur "demiş.


Biraz sonra Ali yine şöförün yanına gelerek

-"Amca benim annem" demeye kalmadan şöför Ali'ye

-"Ben sana bir soru soracağım"demiş ve ardından;

-"Senin annen orospu baban pezevenk olsaydı sen ne

olurdun bakayım" demiş.

Ali sırıtarak cevap vermiş:

-"ŞOFÖR".

CİN TEMEL

Küçük Temel çoK haylaz bir ogrencidir.

Bir gün okulda yine yaramazligi tutar.

Ögretmeni ona ceza olarak 1000 kelimelik bir kompozisyon yazmasini ister.

Küçük Temel sunlari yazar:
-"Tün çedimi kaybettum. Bahçeye çiktum. Basladum çedimi aramaya.

Tedümçi;

çedicugum!.., cel cel cel cel cel cel cel cel cel cel cel cel cel cel cel cel

cel cel cel cel cel

cel cel cel cel cel cel cel cel cel......."


ÇATLAK HOCA VE TEMEL

Birgün Öğretmen sınıfa girer

ve defter,kitap sıranın gözüne sözlü yapacam

der....

Bunu duyan öğrenciler olmaz hocam yeni sınav

yaptınız ne sözlüsü derler ama yinede  bir kişi hariç herkes 5

alır....

Öğretmen başlar: Ali evladım kalk:
 sınıfın içindesin

sınıf çok sıcak yanıyosun ne yaparsın?

Ali:Pencereyi açarım Hocam

Öğretmen:
Pencereden içeriye ne girer oğlum?

Ali: Hava girer hocam

Öğretmen:Havayı tartabilirmisin?

Bu arada Ali tip tip hocaya bakar vee...

Ali:Hayır hocam tartamam

Öğretmen:Otur

0(sıfır)

Merve kızım kalk

Bir trendesin Kabin çok sıcak yanıyosunne yaparsın ?

Merve:Pencereyi açarım hocam

Öğretmen:Pencereden içeri ne girer kızım?

Merve:Hava girer hocam

Öğretmen:Havayı tartabilir misin ?

Mervede tip tip bakar ve....

Merve:Hayır hocamtartamam

Öğretmen: Otur sanada 0 (Sıfır)

Neyse çatlak

öğretmen büyün sınıfa sıfırı verir sadece 1 alan temel (:;

kalır...

Kendi kendine belki bir ihtimal sözlüden geçer der

Öğretmen:Temel kalk oğlum bi arabadasın ve araba çok sıcak

yanıyosun ne yaparsın?

Temel:Gömleğimi çıkartırım

Öğretmen:şapşaşkın olUm oturduğun yer kolduk

falan yanıyo ne yaparsın ?

Temel:Pantolonumu çıkartırım hocam

Öğretmen delirmeye başlar

artık olum,Gaz,DEvriYajjj,fren yanıyo ne yaparsın?

Temel:Ayakkabımı çıkartırım hocam

Öğretmen:Oğlum sen bu pencereyi neden açmıyosun?

Temel:Götümü siksen ben o pencereyi

açmam hocamm..

SÖZLÜ

Çocuk peltekmiş. okulda öğretmeni

tahtaya 'kedi şu sütü iç' yazmış.
Öğretmeni çocuğu tahtaya
kaldırıp
yazıyı okumasını istemiş.

çocuk: 'tedi tu tütü
it'demiş.

Öğretmeni doğru okumasını istemiş

çocuk tekrar 'tedi tu
tütü
it'demiş.

Öğretmen sinirlenmiş doğru okusana
demiş.

Çocuk:
'Anatını tittiminin tedisi ittene tu tütü'demiş

ŞEHMUZ

Diyarbakır'da Sehmus okula

gelir, tabii bizim Sehmus ilkokul talebesi, ama her tarafi yara bere icinde, hoca sorar

-Sehmus oğlum ne oldu sana?,

Sehmus der

-Babam dovmistir.

Hoca sorar:

-Niye oğlum?

-Valla bilmiyom hocam aksam evde
yatiyik
biraz sonra babamin sesini duyuyom, Ali uyudun mi Ali'den ses cikmiy Veli uyudun
mi, e
Veli'den de ses cikmiy Memed uyudin mi Memed'den de ses cikmiy Sehmus uyudin
mi diy, ben
de yok buba uyumadim diyrem oda geliy beni doviy.

Bunun uzerine
hoca, bak Sehmus
bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazimdir der. Sehmus
kafa sallar eve gider,
ertesi gun okulda Sehmus daha fena dovulmus olarak gelir. Bunu
goren hoca merakla gider
yanina ;

-Sehmus ne oldi kim yapti,der. Sehmus:


-Bubam yapmistir.


-Niye Sehmus ne oldi? Sehmus anlatir:

-Hocam
aksam evde yatiyik biraz sonra
yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi Ali' den ses
cikmiy Veli uyudun mi e Veli'den de
ses cikmiy Memed uyudin mi Memed'den de ses
cikmiy Seyhmus uyudin mi diy, ben de
uyumadim ama hic ses itmedim

Bunun
uzerine anam ile bubam bir giprasmaya
basladiler anlamadim ne oliy biraz sonra anam dedi
ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem
ben de geliyom dedi ben de ula nereye
gidiyonuz ben de Geliyom dedim...


BİYOLOJİ DERSİ

Ünivetsitede Biyoloji dersinde ogrencinin

birisi mikroskopta sperm ornegi incelerken bir kiz yanina yaklasmis.Kiz "Ne inceliyorsun

Berkay?" deyince cocuk utanmis "Agiz ici epiteli" demis. "Peki demis kiz ben de
incelemek
istiyorum". Baslamis mikroskoba bakmaya. Derken profesor gelmis kizn yanina.


"Kizim
ne inceliyorsun?"

"Agiz ici epiteli hocam"

Dur cekil bir de
ben bakayim demis
profesor. Egilmis mikroskoba soyle bir baktiktan sonra kiza donmus


"Bir daha ornek
almadan once agzini yika kizim!"

ZUHAHAHAHA

Öğretmen sınıfa geç

gelen öğreciye :
- neden geç geldin oğlum ?

- Bizim ineği damızlık

boğaya götürdüm hocam.

Öğretmen biraz kızararak :
- o işi baban

yapamazmıydı?

Çocuk bu soruya gülerek :
- belki yapabilirdi hocam ama

bizim inek boğalardan daha çok hoşlanıyor.

SÜPER ZEKA ÇOCUK(GELECEĞİ PARLAK VALLA)

Ögretmen derste çocuklara

dönerek sorar:
- Söyleyin bakayim kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde

akdeniz,batimizda ege denizi varsa BEN KAÇ YASIMDA OLURUM..?
Arka siralardan bir parmak kalkar:
- Kirkdört ögretmenim..

Gerçekten de o yasta olan ögretmen sasirir:
- Dogru..Ama nasil bildin.?..

- Gayet kolay ögretmenim..Benim yari manyak
bir agabeyim var; tam yirmiiki yasinda..Onun yasini iki ile
çarpinca sizin yasiniz çikiyor....

FANATİK

Bir GS’li, bir FENERLİ ve BJK’li Arabistanda yasak olmasına rağmen bir otelde içki içerken yakalanırlar.... Mahkemeye çıkarılırlar... karar İDAM... itiraz ederler ve karar ömür boyu hapis cezasına çevrilir. Ama o gün bayrama denk geldiği için Prens Hazretleri cezayı kaldırıp hepsine 20 kırbaç ceza verir. Bizimkileri sempatik bulduğu içinde bi kıyak daha yapıp herkese cezasını hafifletmek için bir istek hakkı tanır...
BJK’li: "Sırtıma bir yastık bağlayın" der. 10 kırbaçtan sonra yastık paramparça olur ve pek fayda etmez.
Uyanık FENERLİ bunu görünce "Sırtıma iki yastık bağlayın " der. Ama iki yastık bile 10 kırbaca dayanamaz.
Sıra GALATASARAYlıya gelince Prens Hazretleri: "Bak GALATASARAYLI sana acıdım. Süper Ligi kaçırdınız 100’üncü senenizde başarısız oldunuz,hekemlerden çektiniz. Bu yüzden sana iki istek hakkı veriyorum"
Peki der GALATASARAYLI:"O zaman bana 40 kırbaç vurulsun". Herkes şaşkına döner.
Prens Hazretleri:"peki ikinci isteğin nedir?" diye sorar...
GALATASARAYLI pis pis sırıtarak " FENERBAHÇELİYİ sırtıma bağlayın" der...


KALECİ

Karadeniz de bir evde yangın çıkmıştı.
Bir kadın kucağında çocukla damın tepesinde kalakalmıştı.İtfaiye geldi, ama kadın bir türlü çocuğu aşağı atmıyordu.

Birlikte cayır cayır yanacaklardı. Derken kalabalığın arasından Temel fırladı :
-At yenge, çocuğu aşağı at.Ben Sürmenespor un kalecisiyim.Çocuğu tutarım.

Kadın inandı ve attı.
Temel nefis bir atlama ile çocuğu yakaladı.
Sonra üç kere yere vurup degajını yaptı..

İNTİKAM

Nasıl yağmur nasıl fırtına, adam bir taksiye el kaldırır, taksi durur.. Adam gideceği yeri söyleyince, taksici kızarak "ohoo orası çok yakın alamam seni" der ve gazlar gider.. Adam çok bozulur ama sonra bir sekilde evine gitmeyi başarır.. Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dün geceki taksici, evinin önündeki taksi durağındadır ve üçüncü sıradadır.. Hemen plan yapar ve ilk taksi söförüne yanaşır:
- Ataköye kaça götürürsün ?"
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bir kere verirsin.
- Hadi be sapık mısın, defol.. Adam bu cevabı alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Sana 20 milyon veririm ama bana bir kere verirsin
- vay sapıkkk vayy defol sıra üçüncü taksiciye yani bizim taksiciye gelmistir.. Adam yanaşır:
- Ataköye kaça götürürsün ?
- 5 milyon
- Peki sana 20 milyon veririm ama bir sartım var
- Nedir ?
- Giderken diğer taksicilere el sallıyacaksın
- Ayıbettin abi tabii..

 

DÜZ MANTIK

TEMEL BIR YARISMAYA

 

KATILIP KAZANIR, VE KENDISINE BIR

KITAP HEDIYE EDILIR. KITABIN ADI DA

DUZ

MANTIK TIR.

TEMEL HEDIYEYI ALIRKEN SORAR;

-bu kitapta ne

yaziyo?

 

-okuyunca ogrenirsin...

-ben onunla ugrasamam anlat bakiim sen

bana?

-ok bak

simdi;senin evinde akvaryum var mi mesela

-evet var...

-o

zaman icinde su da

vardir?

-evet var...

-içinde su varsa balik da vardir....

 

-evet var...

-balik varsa

hayvanlari da seviyosundur sen?

-evet....

-hayvanlari

seviyosan insanlari da seversin

heralde?

-evet

-o zaman senin sevgilin de

vardir?

-evet var

-yasli gorunuyon o

zaman senin karin vardir?

-evet var..

 

-e karin olduguna gore de homoseksuel

diilsindir?

-evet...

-bak gordun mu?...

 

 

temel cok etkilenir! kitabi alir koltugunun

altina eve dogru giderken

dursun'u

gorur... dursun'a sorar;

-temel o ne?

-duz

mantik kitabi!

-nasi bisiy bu anlat

bakiim...

-bak simdi;

-sizin evde akvaryum var

mi?

-yook!

o zaman sen

ibnesin........

AYNI HESAP

Bir gün iki genç birbirlerini

severler ve evlenmeye karar verirler ve kızın evine istemeye giderler çikolatalar
yenir ,
kahveler içilir isteme olayına geçilir.

oğlanın babası başlar


-
"allahın emri peygamberin kavli ile bizim oğlan sizin kızı mikecek" der
tabi kız
tarafı küplere biner vermez kızı o gün oğlan tarafı evine gider
tabi yine
aracıların sayesinde tekrar kız istemeye giderler.

oğlanın
babası bu sefer


- "allahın emri ile peygamberin kavli ile bizim oğlana sizin
kızı istiyoruz" der ve
kızın babasıda "verdik" der.

oğlanın
babası devam eder,

- "eee
şimdi mikmeyecek mi!"


İNTİKAM 2

 

Adamın biri cafe de cay ıcerken

karsı masaya sarısın mavı gözlü güzel bir kız oturmus vebakısmaya

baslamıslar bir müddet baktıktan sonra kızın masaya gitmiş ve kıza


-
Tanısabilirmiyiz demıs kız hemen ayağa fırlayıp

- bana
nasıl
ılıskıye girmek icin teklıf edersın demıs adam cafede herkesın
bakısları
arasında mahcup dusmus ve masasına oturmus bir muddet sonra kız adamın
masaya gelmıs
ve

- Beyfendı demınkı olanlardan dolayı özür
dilerim ben psıkolojı
üzerine okuyorum ve toplumda utanma duygusu
hakkında bi arastırma
yaptığım ıcın bu sekılde bi davranısta
bulundum derken adam ayağa
fırlamıs ve

- NEEEEE 100 dolar mı ??
demıs

 NAMIK KEMAL

 
Günün birinde Namık ile bir Fransız balığa cıkarlar. Yanlarında sadece bir olta vardır ve ikisi de inanılmaz derecede acıkmıstır. Aksama kadar yalnızca bir balık yakalamıslardır.

Aclık da baslarına vurmus ya adamların baslarlar '' o balık benim, hayır benim, hayır senin değil, evet benim'' diye kavga etmeye. Kavga büyümüşken Namık hemen''duur duur, aklıma bir sey geldi. En iyisi mi biz bahse girelim. bahis konusu da, birbirimizi becerecegiz. Kim zorlanır da bağırırsa balıktan vazgececektir. Tamam mı?'' der.

Fransız adam da kabul eder. Namık'' Önce ben baslayacagım'' der. Fransız yine kabul eder. Bizim Namık bunu yatırır ve baslar becermeye. Fransız da ''ııhh ahhh offf ımmh'' ceke ceke cayırlara tutunur. Namık işini gördükten sonra kalkar ve '' ben balıktan vazgectim al senin olsun



'' ----------------------------------------------                                           NAMIK KEMAL  2                                                                                                                                       Nammık Kemal hrıstıyanların ulkesıne gıder. Orada papazı arar ve bulur papaza sıkısme teklıf eder papaz uyanık once ben der Namık Kemal hayır ben der

papaz once ben yoksa sıkısmem der. tamam der bızimkı ama 3 hakkın var der.
papaz sıkını cıkartır tam sokarken Namık Yaaa Isa der papaz hemen toparlanır gene tam sorken yıne Yaaa Isa der Namık papaz sınırlenır bır daha Isa dersen senı bırak ananı bıle sıkerım der papaz gene sokacak bu sefer Namık Yaaa Meryem der papazın hakkı bıter

sıra gelır Nam ı Kemal'e sıkını cıkartır sokmak ıcın hazırlar papaz ne desem sokmasa der Namık tam sokarken papaz Allahu Ekber der Namık Kemal de semıallahulımenhamıde der ve dalar  der ))       



  -------------------------------------------------------------------          Uluslararasi yalan atma yarismasinda üc ülke finale kalir,

Almanya, Fransa ve Türkiye...

Türkiye´yi temsilen de Namık Kemal oradadir.

Juri yarisma konusunu artaya atar. "Batan bir gemidekileri nasil kurtarirsiniz?"

Once Alman Palavraci dizer yalanlari;

-"Ben cok iyi bir yüzücüyümdür. Gemideki bütün insanlari yarim saat gibi kisa bir sürede gide-gele, gide-gele karaya tasirim!

-"ohaaa" der Fransiz ve bu sefer o baslar;

-" Ben de sicarak büyük bir ada olustururum ve insanlari o adaya cikartarak kurtaririm!

Sira Namık Kemal dedir oda okkali bir yalan söyler;

-" Bende de öyle bir *arrak varki onu söyle gemiden karaya dogru bir uzattimmi köprü yapar ve bu insanlari kurtaririm"

-"Cüsss..." der Fransiz " Hic o kadar *arrak olr mu?

Bizimki cevap verir

-" Öyle *öte böyle *arrak!



"-------------------------------------------------------------------------------
Nam-ı Kemal'in aletinin ününü duyan yabancı bir hatun Türkiye'ye gelir ve Nam-ı Kemal'le tanışırlar. Nam-ı Kemal bunu bisikletin ön tarafına oturtur ve gezip dolaşmaya başlarlar. Bir süre sonra hatun şöyle der: "Sen ne biçin Nam-ı Kemal'sin, birde seni öve öve bitiremediler. İki saattir dolaşıyoruz ama donsuz olduğumu fark edemedin." Nam-ı Kemal hemen cevabı yapıştırır: "Sen iki saattir neyin üstünde oturduğunun farkındamısın?"



-----------------------------------------------------------------------------------------------------------
bir gün namık kemal ingiliz ve fransız bir yarışmaya girerler yarışma
kuralları ise masanın üstünde bir içki var set bir içki bu içkiyi içip ondan sonra karşıdaki mağaranın kapısından girip ayının ensesine vurup diğer kapıdan çıkıp bir tane kızla sevişmek.

fransız içkiyi devirir ve olduğu yerde sızar ingiliz ise içkiyi içer ve mağara kapısının önünde yığılır sıra bizim namıka gelir namık içkiyi devirir biraz bekler irkilir ondan sonra koşmaya başlar mağaraya girer ve1 saat olur çıkmaz 2 saat olur cıkmaz bunlar merak eder içeriye hirmeye tam hazırlanırken namık içeriden çıkar ve

- "ensesine vurulacak kız nerde" der
----------------------------------------------------------------------------------------------------------
                       
Bir yarışma yapılır bir gölet içine girip timsaha sikilmeden çıkana ödül verilir 1. yarışmacı atlar ve hemen çıkarak amına godumun timsaha sikti beni der sıra 2. yarışmacıya gelir atlarve hemen çıkarak aynısözleri söyler şimdi sıra namıktadır ve atlar oda ne hemen timsah dışarı fırlar ve amına godumun namığı tikti beni der....
                                            


 -----------------------------------------------------------------------------------                       
Basi beladan kurtulmayan Namık Kemal bu sefer de yenicerilerden kacmaktadir! O kostukca yeniceriler arkasindan gelir,

En sonunda köyün meydanina gelen Namık Kemal careyi ciplak bir heykelin yanina gecip ayni onun gibi cirilciplak durmakta bulur. Bu heykel de cocuklarin malını tutup asagi dogru hareket ettirdiginde alttan cikolata veren bir heykeldir...

Tabii cok gecmeden Namık Kemal´i de bu heykel gibi zanneden bir cocugun annesi bizimkinin dalgasini tutar ve asagi dogru indirir. Tik yok! Cani yanar Kemal´in ama yenicerilerde meydanda onu aradigindan sesini cikaramaz, Kadin bir daha dener bir daha ve bir daha...Dayanma noktasinin sinirina gelen Namık Kemal sessizce kadina;

-"Cikolata bitti, Sahlep var sahlep" der



.--------------------------------------------------------------Adamin biri Nam-i Kemal'in garsonluk yaptığı lokantaya gider. N.Kemal adamin yanina gelir ve sorar ne istersiniz Adam bizim N.Kemal'e saka yapmak icin derki Bana cacik macik daracik ....mcik getirirmisiniz. Bunu duyan N.Kemal'de lafmı yok. Adama soyle der: Bugunku mönümüzde bunlar yok. Bugun mönümuzde dalak malak kol gibi ....arak var



-------------------------------------------------------
N.Kemal'in 11ci oglu askerdedir ve 12ci oglunuda askere cagirmaya padisahin adamlari gelir, Nam-i Kemal sinirlenerek adamlara bagirir; soyleyin padisahiniza benim seyime guvenip saga sola zirt pirt savas acmasin...



--------------------------------------------------------------N.Kemal bir adaya düşmüştür. Fakat ada o kadar tenhadır ki kimsecikler yoktur. Yalniz ada büyük bir adadır. N.Kemal'de abazalıktan kuduruyordur. Bu adada *ik*cek birini aramaktadır, aradan yıllar geçer ve nitekim adanın sonuna yaklaşırken birini görür. Kör bir yerli adam. Ne yapıp ta onunla muhabbet kurayım diye düşünürken, derken çareyi kör takliti yapmakta bulur ve kör adama yaklaşır şöyle bir omuz atar ve kim var orda diyip kör olduğuna inandırır ve muhabbete başlarlar. Muhabbet iyice koyulaşmıştır. Nam-ı Kemal der ki "benim iki tane kör arkadaşım vardı der. Onlar *ikistiler ve onlarin gozleri açıldı" der. Kör hemen atılır hadi ya! hemen biz de yapalım der. N.Kemal tamam önce sen sok der. Tam sokacakken kör N.Kemal dur görüyorum der. Kör hadi çabuk başla der. Nam-ı Kemal'de başlar aradan saatler geçer N.Kemal devam ediyor. Kör yaaa neden olmuyor nasıl olucak bu iş der. N.Kemal: Sen doğuştan körsün senin ananı *ikmek lazım der.--------------------------------------------------------------------------------------------------



Bir gun Nam-ı Kemal nasıl olduysa şeyinden rahatsızlanmış ve hastaneye
yatmış. Şeyini alçıya almışlar bunun. Gel zaman git zaman
odaya bir sinek girmiş ve tam alçılı organın açık kısmına (tepesine)
konmus. Tabii N.Kemal rahatsız.. Hemen hemşireyi cağırmış.
Hemşire demiş şu sineği kovalar mısın. Hemşire bakmış yetişilecek gibi degil merdiven aramış yok. En sonunda zıplayarak kovmaya
karar vermiş. Bir zıplamış sineği ıskalamış N.Kemal'in şeyinden kayarak yaralanmadan yere inmiş. Bir daha, bir daha nafile sinek hala
orada. Bir kaç kere daha deneyip N.Kemal'e donup: Nam-ı Kemal bey kusura bakmayın
yetişemiyorum demiş. N.Kemal'de: Hemşire hanım bir kere
daha zıplarsan tavana yapıştıracam o sineği
 
  Bugün 2 ziyaretçi (3 klik) kişi burdaydı!  
 
9-E Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol